Covid-19’dan Sonra Dijital Ticaret
Covid-19’dan Sonra Dijital Ticaret
Covid-19 salgını hali hazırda devam etmekte olan her şeyi hızlandırdı; özellikle hareket kısıtlandığında bile ticaretin akışını sürdüren dijital teknolojilerin ve hizmetlerin benimsenmesini…
Covid-19 salgını, dijital teknolojiler için yeni bir çağ başlattı. Dijital teknolojilerin toplumumuzun işleyişi için gerekli olduğunu kanıtladı. Hastalıkları tespit etmeye, izlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olmak için teknolojinin gücünü vurguladı. Aynı zamanda bu kriz, bu potansiyele ulaşmamızı engelleyen bazı engellere de ışık tuttu.
Dijital hizmetler sadece evden çalışmamıza, iş arkadaşlarımızla video konferans yapmamıza ve online alışveriş değil; doktorların başka bir ülkedeki hastaları video konferans görüşmesi ile tedavi edeceği, öğretmenlerin evlerinden okuyan öğrencilere uzaktan eğitim verdiği ve mühendislerin parçaları değiştirmek için 3B yazıcılara tasarım dosyaları gönderdiği geleceğe dair bir fikir verdi.
Buna ek olarak, daha fazla sınır ötesi dijital bağlantı; hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde, örneğin Çin'deki bir çocuğa çevrimiçi İngilizce öğreten Amerikalı bir öğretmen gibi hem de İtalya’daki müşterisine bir web sitesi oluşturan Filipinler'deki bir web tasarımcısı gibi sınır ötesi iş yapmayı mümkün kılabilir.
Yine de, dijital ticaretin genişlemesi önemli zorluklarla karşı karşıyadır. Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler arasındaki dijital gelişimde artan boşluk, gelir eşitsizliklerine ve daha küçük oyuncuları dışarıda bırakan “dijital tekele" yol açabilir. Veri gizliliği, mülkiyeti ve güvenliği ile ilgili endişeler, dijital bir ekonomi için gerekli olan güveni sarsabilir.
İşte Dijital Ticaret İçin Bu Zorlukların Üstesinden Gelmenin Beş Yolu:
1. İleriye dönük ticaret anlaşmaları geliştirin. Dijital ticareti yöneten kuralları modernize etmeyi amaçlayan, geçen yıl Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu Yıllık Toplantısı'nda başlatılan E-Ticaret Girişimi Ortak Bildirisi ile önemli bir adım atıldı. Japon hükümeti, ABD ve Avrupa arasındaki gizlilik endişelerini ele alma ve veri akışı kısıtlamalarının gelgitini önleme potansiyeline sahip olan Güvenle Dijital Serbest Akış çerçevesiyle bir liderlik yaptı. Bu anlaşmaların sadece birkaç ülke ve bölgeye değil, tüm dünyaya fayda sağlayacak yolları bulunmalıdır.
2. Daha fazla birlikte çalışabilirliği teşvik edin. Mevcut dijital ticaret kuralları; modası geçmiş, karmaşık ve parçalıdır. İdeal yaklaşım bir dizi küresel kural oluşturmak olsa da ülkelerin ve bölgelerin ekonomik, politik ve kültürel farklılıkları göz önüne alındığında bu zordur. Bu farklı kuralları birlikte çalışabilir kılan bir dizi "altın kural" geliştirilebilir.
3. Ticari belgeleri dijitalleştirin. Fiziksel hareket kısıtlamalarıyla birlikte, COVID-19 salgını tedarik zincirlerini bozdu ve uluslararası ticaretin fiziksel belgelere çok fazla dayanan kağıt ağırlıklı bir sistem olduğu gerçeğini ortaya çıkardı. Ticaret sürecinin dijitalleştirilmesi, uluslararası ticareti daha esnek hale getirebilir, maliyetleri düşürebilir ve KOBİ'lerin giriş engelini azaltabilir.
4. Dijital uçurumu kapatın. Dünya liderleri, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler arasındaki ve herhangi bir ülkedeki farklı sosyal ve ırksal gruplar arasındaki dijital uçurumun üstesinden gelmelidir. Herkes için dijital gelişim güçlendirilmeli. Dijital altyapıya, bağlantıya ve teknik eğitime daha fazla yatırım, gelişmekte olan ülkelere veri yerelleştirme ve dijital mal ve hizmetler üzerindeki tarifeler gibi yanlış yönlendirilmiş politikalardan önemli ölçüde daha fazla fayda sağlayacaktır.
5. Herkes için güvenilir teknolojiler oluşturun. Dijital teknolojiler, özellikle KOBİ'ler için daha fazla insana ulaşma, maliyetleri düşürme ve verimsizlikleri azaltma potansiyeline sahiptir. Bununla birlikte, dijital ticaret sistemi, özellikle insan etkileşimlerinin yokluğunda, yalnızca insanlar ona güvenirse çalışacaktır. Tüm katılımcılar için daha güçlü veri gizliliği koruması, daha iyi çevrimiçi anlaşmazlık sistemleri ve azınlıklara ve küçük oyunculara karşı ayrımcılık yapmayan algoritmalar dahil olmak üzere güvenilir teknolojiler oluşturmalıyız. Bu, gerçek bir kamu-özel ortaklığı ve insan merkezli bir yaklaşım gerektirir.
Dijital Teknolojiler, Ekonomik İyileşme ve Dayanıklılığın Anahtarıdır
Dijital ticaret; tedarik zincirlerini çeşitlendirmeye, daha iyi yönetmeye ve güçlendirmeye yardımcı olmak, küreselleşmeyi daha adil ve daha sürdürülebilir hale getirmek ve yeniden şekillendirmek için eşsiz bir fırsata sahiptir. Dijital ticaret bu hedefleri destekleyebilir ve dolayısıyla Türkiye’nin gelecekteki ekonomik direncine katkıda bulunabilir.
Dijital teknolojiler ve hizmetler, küresel topluma sadece istihdam sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda sürdürülebilir çalışma, öğrenme ve iletişim yollarını ve bu krizle başa çıkmak için diğer etkili araçları da sağlar. Dijital ticaretin ve teknoloji ticaretinin önündeki engellerin kaldırılması, ekonominin toparlanması ve Türkiye'deki tüm işletmelerin %99.8'ini ve istihdamın %76.7'sini oluşturan KOBİ'ler de dahil olmak üzere daha dirençli bir Tek Pazar oluşturulması için çok önemlidir.
Dijital Ticaretin Kurallarını Modernize Etme
Dijital ticaret kurallarını modernleştirmek, dijital ticareti geliştirecek ve Covid sonrası dünyada daha fazla iş, insan bağlantısı ve yaratıcılık yaratacaktır.
Malların ve insanların fiziksel hareketi kısıtlandığından dijital ticaret, ticaretin akışını sürdürmede çok önemli bir rol oynadı. Sınır ötesi e-ticaret ve dijital ödemeler, dünyanın dört bir yanındaki iş ortaklarıyla telekonferans yapmak, fiziksel belgelerin elektronik kayıtlarla değiştirilmesi, mal ve hizmetlerde dijital olarak etkinleştirilen işlemler her zamankinden daha önemli.
Dijital ticaret kurallarını modernize etmek, ekonomiyi tekrar rayına oturtmamıza yardımcı olacak ve doğru yapılırsa herkes için daha fazla refaha yol açacaktır.
Yararlanılan Kaynak: WEF