Sizi Takip Ediyorlar!
Sizi takip ediyorlar. Siz bu makaleyi okurken başka bir web sitesini ziyaret edebilir, sosyal medyada tatil fotoğrafları yayınlayabilir veya yeni bir çift ayakkabı arayabilirsiniz. Üçüncü taraf veri simsarları, sosyal medya web siteleri ve diğer şirketler hepsini kaydediyor. Ürpertici mi? Evet, ama bugün interneti kullanmanın gerçeği de bu.
Dijital Ayak İzi Nedir?
Muhtemelen daha önce “dijital (çevrimiçi) ayak izi” terimini duymuşsunuzdur. Ancak bunun, sizin ve dijital gizliliğiniz için ne anlama geldiğini biliyor musunuz?
Dijital ayak iziniz, internette her etkileşimde bulunduğunuzda geride bıraktığınız kişisel veri izlerinden oluşur. Dijital ayak izine sahip olmak, modern yaşamın bir parçasıdır.
Ziyaret ettiğiniz her web sitesi, kullandığınız uygulama ve doldurduğunuz form, çevrimiçi ortamda bir iz bırakır. Kendi başlarına bu adımlar pek bir şey ifade etmez. Ancak bir araya geldiklerinde, reklamcılardan dolandırıcılara kadar herkesin erişebileceği, kim olduğunuzun canlı bir resmini çizebilen bilgilerdir.
Dijital Ayak İzinde Hangi Kişisel Bilgiler Var?
İnterneti nasıl kullandığınıza bağlı olarak herkesin dijital ayak izi farklıdır. Ancak genel olarak, bilmeniz gereken iki tür dijital ayak izi vardır:
Aktif dijital ayak izleri, paylaşmayı seçtiğiniz verilerden oluşur. Örneğin bu; sosyal medyada bir durum güncellemesi yayınlamayı veya YouTube'a bir video yüklemeyi içerir.
Pasif dijital ayak izleri, izlendiğini bilmediğiniz verilerden oluşur. Örneğin, ziyaret ettiğiniz hemen hemen her site, cihazınız, konumunuz, IP adresiniz, nereye tıkladığınız ve bir sitede ne kadar kaldığınız hakkında bilgi toplar.
Arkanızda İz Bırakıyorsunuz
Çevrimiçi alışveriş yaparken aradığınız, tıkladığınız veya satın aldığınız her ürün, çevrimiçi ayak izinizin bir parçasıdır.
Bu veriler, çevrimiçi perakendeciler için inanılmaz derecede değerlidir. Sizinle ve alışveriş alışkanlıklarınızla ilgili topladıkları verilerden güç alırlar.
YouTube, Netflix , Spotify gibi siteler izlediğiniz veya dinlediğiniz şeyler hakkında bilgi toplar ve paylaşır. Bu bilgiler, beğenebileceğiniz diğer sanatçıları, filmleri veya videoları "önermelerine" yardımcı olur. Ancak aynı zamanda dijital ayak izinizin bir parçası haline gelir.
Dijital ayak iziniz bir arama motorunda (Google gibi) aradığınız veya tıkladığınız her şeyi içerir. Arama geçmişi, genellikle aradığınız tarihler ve saatlerle ve (varsa) belirli sonuçlara kaç kez döndüğünüzle eşleştirilir.
Tüm göz atma geçmişiniz de ayak izinizin bir parçası olarak izlenir ve saklanır. Tarama verileri; IP adresinizi (cihazınız için benzersiz bir tanımlayıcı), cihaz tipinizi ve coğrafi konumunuzu içerir.
Tarama verileri, nasıl göz attığınızı da içerir. Örneğin; bir sitede ne kadar kaldığınız, nelere tıkladığınız, nereden geldiğiniz ve daha sonra nereye gittiğiniz…
Dijital ayak iziniz, MyFitnessPal gibi uygulamalardan veya Apple Watch ve Fitbit gibi giyilebilir cihazlardan alınan sağlık verilerini de içerebilir. Akıllı telefonunuzdaki günlük adım sayısı gibi fitness verilerini de izleyebilir.
Gelen kutunuz bile çevrimiçi ayak izinize katkıda bulunur. Aldığınız tüm abonelikleriniz, kuponlarınız, istenmeyen e-postalarınız ve kişisel ve iş postalarınız eklenir. Gmail gibi bir hizmet kullanıyorsanız Google, kişiselleştirilmiş otomatik doldurma özellikleri ve spam koruması sağlamak için e-postalarınızı okur.
Özel mesajlarınızın içeriği, görünüşte "özel" mesajlaşma uygulamalarından bile çevrimiçi ayak izinizi oluşturabilir. Snapchat, Telegram ve WhatsApp gibi uygulamalardan ortaya çıkan veriler insanların hukuki olarak başını derde sokabilir.
Dijital Ayak İzi Silinir Mİ?
Ne yazık ki hayır. Dijital ayak iziniz asla tam olarak silinemez, ancak çevrimiçi varlığınızı en aza indirmek için atabileceğiniz adımlar var.
Akıllı telefonunuzu, internet hizmetinizi ve sosyal medya hesaplarınızı bir kenara bıraksanız bile, teknoloji şirketlerinin ve reklamcıların sizinle ilgili sahip olduğu veriler asla tamamen ortadan kalkmayacaktır. Ancak bu, ayak izinizin çevrimiçi yaşamınızın olumsuz bir parçası olması gerektiği anlamına gelmez.
Çevrimiçi ayak izinizi ortadan kaldırmaya çalışmak yerine, mümkün olduğunca azaltmaya çalışın.
Dijital Ayak İzi Neden Önemlidir?
Dijital ayak izinizin; itibarınız, ilişkileriniz ve istihdam fırsatlarınız (hem olumlu hem de olumsuz) üzerinde kalıcı bir etkisi olabilir. Bunun nasıl çalıştığını anlamak, bu etkiyi olumlu hale getirmek için önemli bir adımdır. Olumlu bir dijital ayak izi oluşturmak hem şimdi hem de gelecekte itibarınızı korumanın önemli bir parçasıdır.
Dijital Ayak İzinizi Nasıl Koruyabilirsiniz?
1. Çevrimiçi Paylaşım Yapmadan Önce Düşünün
Bir sosyal medya platformunda söylediğiniz her şey hayatınız boyunca yaşayabilir. Sosyal medyadaki kişisel bilgilerinizi korumak için öncelikle daha az paylaşım yapabilirsiniz. Paylaşırsanız, bunun çevrimiçi itibarınızı etkilemeyecek veya size zarar vermeyecek bir şey olduğundan emin olun.
Kural olarak, kişisel olarak tanımlanabilir bilgileri (PII) çevrimiçi olarak paylaşmayın. Buna e-posta adresiniz, ev adresiniz, telefon numaranız, banka bilgileriniz ve sosyal güvenlik numaranız, ehliyetiniz ve pasaportunuz gibi kimlik numaralarınız dahildir. Çocuklarınız varsa, onların da kişisel bilgilerini çevrimiçi olarak asla paylaşmamaları gerektiğini öğretin.
2. Gizlilik Ayarlarınızı Düzenleyin
Çoğu platformdaki varsayılan ayarlar, çevrimiçi varlığınızı yakalamayı fazlasıyla kolaylaştırır. Facebook, Twitter, LinkedIn ve Instagram gibi kullandığınız sosyal medya sitelerinde gönderilerinizi kimlerin görebileceğini sınırlandırın. Ancak unutmayın, bu ayarlar gizliliği garanti etmez.
3. Yeni Uygulamalar ve Hesaplar Söz Konusuysa Gerekli Olup Olmadığını Düşünün
Yeni bir e-posta bültenine kaydolmadan veya yeni bir hesap oluşturmadan önce, dijital ayak izinize daha fazla veri eklemenin maliyetini düşünün. Hizmetin faydaları, sizin hakkınızda toplayıp paylaşacağı verilerden ağır basıyor mu?
4. Google Alert Oluşturun
Bir Google Alert, adınız çevrimiçi göründüğünde sizi bilgilendirir. Bu şekilde, hangi sitelerin sizin için çevrimiçi ayak izi oluşturduğunu görebilir ve istenmeyenleri silebilirsiniz.
5. Ücretsiz Wi-Fi Kullanmayın
Havaalanlarındaki ve kafelerdeki ücretsiz ağlar herkesin bildiği gibi kolayca hacklenebilir. Mümkün olduğunda akıllı telefon verilerini kullanın. Herkese açık Wi-Fi kullanmanız gerekiyorsa, bağlantınızı güvence altına alacak ve kötü amaçlı yazılım ve kimlik avı saldırılarını engelleyecek bir VPN (sanal özel ağ) kullanın.
6. Tek Hesapla Oturum Açma Seçeneğini Kullanmayın
"Facebook" (veya Google, veya Apple veya başka herhangi bir şey) ile oturum açma seçeneğini atlayın. Bu, bilgisayar korsanlarına, bağladığınız diğer hesaplara erişim fırsatı elde edeceklerinden, hesaplarınızdan birine girmeleri için daha da büyük bir fırsat sunar.
7. Eski Hesapları ve Uygulamaları Silin
Bir uygulamayı kullanmayacaksanız, o hesabı silerek daha fazla veri toplanmasını azaltabilirsiniz. Eski uygulamalar ve hesaplar, hesaplarınızı ele geçirecek ve onları dolandırıcılık yapmak için kullanacak olan siber suçlular için de hedef haline gelebilir.
8. Yazılım Güncellemelerini Yapın
Yazılım güncellemelerine ayak uyduramazsanız, bilgisayar korsanlarına kişisel bilgilerinize bir arka kapı açmış olursunuz. Mümkün olduğunda otomatik güncellemeleri açın.
9. Bir Kimlik Koruma Hizmeti Kullanabilirsiniz
Kişisel bilgilerinizin sızdırıldığı veri ihlallerini size bildirebilecek bazı programlar mevcuttur. Tetikte kalabilmeniz için diğer hassas bilgilerinizi olası kimlik hırsızlığı belirtilerine karşı da izleyebilirler.
Kimlik hırsızlığı ve dolandırıcılığın önlenmesi söz konusu olduğunda hız önemlidir. Saldırıyı ne kadar erken öğrenirseniz, o kadar hızlı durdurabilirsiniz. Bu tür programlar hesaplarınızı izler ve herhangi bir şüpheli etkinlik konusunda sizi hızlıca uyarır.
10. Tanımlama Bilgilerini Devre Dışı Bırakın
Tanımlama bilgilerinin kullanımı, çevrimiçi ayak izinizin nasıl oluşturulduğuna önemli ölçüde katkıda bulunur. İstendiğinde tanımlama bilgilerini reddedin veya varsayılan olarak izlemeyi engelleyen bir tarayıcı (Brave veya Safari'nin en yeni sürümleri gibi) kullanın.